21 Mayıs 2014 Çarşamba

İnternetteki Yeni Eğlencem


Geçenlerde internette gezinirken hep aynı sitelere takıldığımı fark ettim. Facebook, Twitter, Youtube, gazete sayfaları falan filan… Dedim ki neden zamanımı daha kaliteli geçirmiyorum şu internette? Sora Google’da eğlenceli siteler, kaliteli siteler, en farklı siteler gibi birçok arama yaptım ama yok yine bulamadım. Sonra umudumu kaybedip internetin ne kadar zaman kaybı olduğunu düşündüm ve kitap okumaya karar verdim. O gün bütün günümü kitap ve dergi okuyarak geçirdim yine olmadı. Bu defa da canım sıkıldı. Tam böyle bir günde arkadaşım aradı! Müsait misin dedi sana bir site önereceğim. Tamam dedim söyle hemen. Dedi ki Parmaklarim.com diye bir site var, bir bak mutlaka açık artırmalar oluyor. Site yeni açılmış kimse uyanmadan hemen girip bir sürü ürünü çok ucuza kapatabilirsin dedi. Hemen siteye girdim baktım ve günlerdir aradığım o internet lezzetlerinden birini bulduğumu hissetim. Evet, bu site tam aradığım siteydi ve henüz keşfedilmemişti. Sitenin olayı şu, her gün farklı ürünler koyuyorlar siteye ve belli saat aralıklarıyla açık artırmaya çıkarıyorlar. Çok güzel ürünler var ve çok da keyifli açık artırmalar oluyor. Ben hayatımda ilk defa açık artırmaya katıldım ve bir defa kazandım. Piyasada 50 liralık olan bir ürünü 2 liraya aldım. Şimdi eş dost akraba kim varsa siteyi söylüyorum ki yabancıya gitmesin ürünler. Gerçekten büyük bir fırsat…

9 Mayıs 2014 Cuma

Göllerimiz Kuruyor!


BM Milletler öncülüğünde hazırlanan bildiriye göre, son 40 yılda, tarımsal sulama, konut ve endüstriyel kullanım amacı ile akarsulardan çekilen su miktarının iki katına çıktığı açıklandı. Peki bir göl veya nehir, nasıl oluyor da kuruyabiliyor? Bu konuda akla gelen ilk cevap elbette ki, küresel ısınmalar sonucu mevsimsel özelliklerin değişerek yıllık yağış miktarlarının azalması olabilir. Ancak bu cevap tek başına yeterli değil. Çünkü tarımsal alanlara yapılan plansız ve yanlış sulama teknikleri, insanoğlunun çevre bilincinden uzaklaşmış duyarsız kararları da akarsuların kurumasında büyük rol oynuyor. Artan sanayileşme ile birlikte zehirli atıkların akarsulara dökülmesi, burada yaşayan canlıları öldürdüğü gibi suyun hayatını da elinden almayı başarıyor. Böylelikle kurumaz veya azalmaz denilen akarsularımız kuruyarak canlılığını kaybediyor.

Üç bir yani denizlerle çevrili, bir çok akarsu ve göle sahip ülkemizin doğal su varlıkları da yukarıdaki sebepler sonucunda yok olmaya yüz tutmuş durumda. Son yıllarda özellikle adını duyduğumuz Sapanca ve Kocaeli’nin içme suyunu karşılayan Sapanca Gölü’nün kurumaya yüz tuttuğu yönünde bir çok haber yapılıyor. Su seviyesi tehlike sınırına dayanan Sapanca Gölü’nün minimum su işleme seviyesine 20 santim kaldığı ve bölgedeki su ihtiyacını karşılamak için acilen alternatif kaynaklara yönelinmesi gerektiği konusunda uyarılar yapılıyor. Sapanca Gölü’nden başka Burdur Gölü’nün de artık kurumaya yüz tuttuğu söyleniyor. Bölge dağlarında yapılan mermercilik faaliyetleri neticesinde bozulan ekolojik düzen, plansızca yerleştirilen barajlar ve göletler nedeniyle Burdur Gölü’nün kaderi de Sapanca ile aynı olacağa benziyor.


Ülkemizin en önemli sulak alanlarının tehlike altında olduğu bu yıllarda, acil önlem planları alınmazsa daha fazla çevresel zarara uğrayacağımız kesin. Suyun çekilmesi sonucunda rüzgar erozyonu ve buna bağlı olarak artacak göç tehditleri, çevre alarmı verilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.